Tosun Hocam’a II

 

image

En sevdiğim fotoğrafınız hep bu olacak sanırım Tosun Hocam.

Bugün size Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi’nde, Bebek Camii’nde ve edebi istirahatgâhınız olacak Zincirlikuyu mezarlığında eşlik edebilmiş olmanın huzuru içimde.

Ama anma töreni sonrası beni Rektörlük binası götüren ayaklarıma hükmeden beynim, naaşınızın başında nöbet görevimi yaparken beni içimden sizinle “Tosun Hocam, çok garip bu tabutta sizin yattığınızı iddia ediyorlar. Oysa ki siz hemen şurada göl kenarında ya bisiklete biniyor, ya Men, Ship and Sea öğrencilerine kürek çekmeyi öğretiyor, ve yahut açmakta olan katır tırnakları ile ilgili bir öğrenciye bir şey anlatıyor olmalısınız” reddedişim ile bambaşka şeyleri diliyor.

Kemal İnan Hocamın dediği gibi az bulunan cesaret, birikim ve evrensel ahlakınız ile bizi birer yetişkin saymanızla ve bize yetişkinmişiz gibi davranıp, bizden de öyle davranmamızı isteyerek vermiş olduğunuz inanılmaz sorumluluk hissi için teşekkürler.

Giderken bile hayatıma öyle güzel değdiniz ki, beni çok üzen birinin buna hiç değmediğini ve aslında hiç bir zaman değemeyeceğini gösterdiniz. Size anlatsam, sizin de tanıdığınız o kimseyi “Hata yapmaktan ve hayal kurmaktan korkma” derdiniz. Hata da yaptım, hayal de kurdum ama cesaretimi ve dürüstlüğümü hiç kaybetmedim. Teşekkürler!

Böylesine üzülmemi performatif bulanlar olduğunu size söylesem gülerdiniz ve bana da gülmemi salık verdiniz ; öyle yapıyorum. Çünkü sevgili Zeynep Bahar Çelik’in annesine “Benim kızım Zeynep Bahar da Sabancı Üniversitesi’nde okuyor” dediğinde verdiğiniz cevap her hissimizi açıklıyor “Rica ederim, Zeynep bizim kızımız”.

 

 

Tosun Hoca’ma…

 

tosun-terzioglu.jpg

 

“Bir lamba yanıyor hafif ve sarı
İnce yelkenleri alıyor yeller
Titretir kalpleri ve bayrakları
Gemiden toprağa uzanan eller…”

 

Sezai Karakoc’un Olum ve Cerceveler adli siirindeki bu dortluklerde Tosun Hocam’i, ve Tosun Hocam’in bana ne ifade ettigini anlatan binlerce mana var.

 

Hafif ve sari isik rahat ve uzun okuyabilmek icin, kendinizi dinleyebilmek icin en uygun isiklardan biridir. Varligi ile ben buradayim demez, hayatinizi kolaylastirir, size ve etrafinizi saran herseye anlam katar. Mutevazidir. Okulun ilk gununde, ilk ogle yemeginizde masaniza oturan ve sizinle sevdiginiz kitaplardan, universitenin ne demek oldugundan konusan, her sene sonunda kampusun icindeki evinde sizi agirlayan, bazen blueberry aslinda yaban mersini midir sorunuzu uzun uzun yanitlayan, bazen Turkiye’de ilk kez duzenlenecek olan Model Birlesmis Milletler Konferansinin organizasyonu icin sizinle sabahlayan, bazen konferans davetlisi Rauf Denktas’i kapida karsilayacak ambulansi unuttugunuz icin Denktas’in yaverinden yedidiginiz azar nedeniyle dolan gozleriniz gorup size elinde sicacik bir kahve ile gelen dunyanin ve Turkiye’nin en onemli matematikcilerinden biri olan Tosun Hocaniz gibi.

 

Her birimiz incecik yelkenlerimiz ile adim attik Orhanli’da Sabanci Universitesi diye adlandirilan fakat aslen “okulumuz” olan bir yere. Yelkenlerimizi ruzgari ile dolduran bizi teker teker bu hayatta en mutlu olacagimiz ugrasilari yapmak uzere bu kapidan ugurlayanlar arasinda en onemlisi idi Tosun Hoca.  New York Universite’sinde 4. yilina devam ettigim doktoramin kabul mektubunu kendisine elektronik posta araciligiyla ilettigimde “Yolun acik olsun, kolay gelsin Emine kizim” yazacak denli kuvvetli  ve yuzunden konusurken hic eksik etmedigi gulumsemesi ile guvenli bir ruzgardi Tosun Hoca.

 

Biz hala son duragimizin neresi oldugunu bilmedigimiz bu gemide yol alirken, sizi bugun topraga verecegiz Hocam.

 

O nedenle bir gun yeniden gorusene dek, simdilik Hoscakalin.